13 Şubat 2010 Cumartesi

Türkiye birincisi bile istediği yere giremiyor, böyle katsayı olmaz !

Danıştay'ın katsayı düzenlemesini ikinci kez iptal eden kararına karşı Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi de (ÖSYM) sessizliğini bozdu.

1998'de getirilen 0,3-0,8 katsayı farkının kapatılamayacak kadar büyük olduğunu belirten ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, değişikliğin zorunlu olduğunu vurguladı. İzmir'de gazetecilerin sorularını cevaplayan Yarımağan, sıkıntının mevcut sistemdeki 'alan ve alan dışı' kavramlarından kaynaklandığını söyledi. ÖSYM Başkanı, "Alan, alan dışı arasında çok büyük fark var. Bu fark kapatılamayacak kadar büyük. Ben bir değişiklik yapılması gerektiğine inananlardanım. Ama bu değişiklik, katsayıların tamamen kaldırılmasıyla veya biraz yaklaştırılmasıyla olur." dedi. On yılı aşkın bir süredir uygulanan katsayı sebebiyle sağlık meslek lisesi öğrencilerinin bile tıp okuyamadığına dikkat çeken Yarımağan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Katsayılar, adaylar arasında 40 puanlık bir farka neden oluyor. Fen alanından mezun olan Türkiye birincisi bile olsa, hukuk fakültesine gidemiyor. Bu fark bu kadar yüksek olmamalı, o kesin." Öğrencilere de seslenen ÖSYM Başkanı, 'tedirgin olmadan sınava hazırlanın' tavsiyesinde bulundu.

Prof. Dr. Yarımağan, katsayılarla ilgili şu anda bir belirsizlik olduğunu söyleyerek, "Katsayılar YÖK'ün ilk kararıyla eşitlendi. Sonra birbirine yaklaştırıldı. YÖK'ün itirazı kabul edilirse son kararlar geçerli olur. Reddedilirse yeni kararlar alacaklar. Birkaç alternatif üzerinde çalışıyorlar." dedi. Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) başvuru süresini 12 Şubat'tan 14 Şubat'a çektiklerini açıklayan Yarımağan, adaylardan, bu 2 günü değerlendirmelerini istedi.

Adayların kafalarını takmadan derslerine çalışmaları gerektiğini vurgulayan ÖSYM Başkanı, "Katsayının 0,13 veya 0,11 olması, bence çalışmalarınızı etkilememesi gerekir. Alan içi katsayı sayısı 0,15. Bu 0,16-0,18 olur. Alan dışı katsayı son 0,13'tü. Ya aynen kalır ya da biraz aşağıya iner. Alan dışı yerleşenin biraz durumunu etkiler." bilgisini verdi. Ünal Yarımağan, 0,3-0,8'e dönmenin mümkün olmadığını belirterek, şunları kaydetti: "Sistemi değiştirdik artık. Puan aralıkları değişti. Bundan önce sınav puanlarını 100-300 arasında hesaplıyorduk, şimdi 100-500 arasında hesaplayacağız. Okul başarı puanı 50-100'dü, şimdi 100-500 arasında hesaplanacak. Ortaöğretim başarı puanı en çok 100 oluyordu, onu 0,8 ile çarpıyordunuz. Şimdi 500'ü 0,8 ile çarpacaksınız, 400 puan eder. Sınav 500, okul başarı 400 puan. İşin yüzde 40'ı okul başarısına gelmiş olur ki; bu çok yüksek bir oran. O yüzden 0,3-0,8'e dönmek mümkün değil. Yeni değerler üç aşağı beş yukarı yürütmeyi durdurmadaki değerlere yakın değerler olacak."

Ortaöğretime isteği dışında giden adayların olduğuna dikkat çeken Yarımağan, "Genel liseye gitme isteği olup da meslek lisesine gitmiş olanlar var. Bu adaylar meslek lisesine gitmiş ama ideali tıp, hukuk mezunu olmak. Sağlık meslek lisesine giden bir başarılı adaya da bu kapının açık olması lazım." şeklinde konuştu. ÖSYM Başkanı, meslek liselerinin öğrenciyi kısa yoldan iş hayatına hazırlayan, ara eleman yetiştiren okul olduğunu anlatırken, buradan mezun olan öğrencilere üniversite kapılarının kapanmaması gerektiğini vurguladı.

Yarımağan, önceki akşam itibarıyla ÖSYM'ye başvuru sayısının 1 milyon 400 bine yaklaştığını, bu sayının geçen yılı 50-100 bin geçerek 1 milyon 500 bin civarında olacağını duyurdu. Geçen yıl ÖSYS'ye başvuranların sayısının 1 milyon 450 bin olduğunu, bunun 1 milyon 350 bininin sınava girmek için, 100 bininin ise sınavsız geçişler için başvurduğunu aktardı. Kontenjanlarla ilgili bilgi verirken, 1974 yılında kontenjanların toplamının 37 bin olduğunu, şu anda 600 bini geçtiğini söyledi. Bunun yanında Açıköğretim Fakültesi'nin de bulunduğunu ve burada kontenjan sınırlaması olmadığına dikkat çeken Yarımağan, 1 milyon kişinin yükseköğretim programına girebileceğini kaydetti. ÖSYM Başkanı, "Herkes için artık Türkiye'de tercih yapmamak şartıyla yükseköğretim imkanı var." ifadelerini kullandı.

Geçen yıldan 120 bin kontenjanın açık kaldığını, bunun en önemli nedeninin tercihler olduğunu belirten Yarımağan, boş kontenjanların en büyük grubunu ise 2 yıllık programların oluşturduğunu bildirdi.

AA

Hiç yorum yok: